TÜRK AZERİ DOSTLUĞU

Azerbaycan-Türkiye ilişkileri

Harita'da gösterilen yerlerde Turkey ve Azerbaijan

Azerbaycan-Türkiye ilişkileri, Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti'nin süregelen uluslararası politikalarını içerir. Ortak tarihi ve geçmişi olan Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkiler dostane olmuştur. Karabağ Savaşı'nda Türkiye Azerbaycan'ı desteklemiştir. Bunun yanında Azerbaycan da Türkiye'yi çetrefilli meselelerde desteklemektedir.
Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden birçok ülkeden biri olan Azerbaycan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke Türkiye olmuştur (9 Kasım 1991). Yine KKTC kurulduktan sonra, Azerbaycan' a bağlı özerk bir ülke olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti KKTC'yi hakim güç olarak tanımıştır Ancak Azerbaycan Cumhuriyeti KKTC'yi resmî olarak tanımamıştır.. İki ülke birbiri için ekonomik ve sosyal açıdan ilişkileri büyük  bir önem taşımaktadır. Bağımsızlığını yeni kazandığı dönemlerde Azerbaycan, yeni ve genç bir ülke olarak karşısına çıkacak güçlükleri aşabilmek için Türkiye'nin desteğine ihtiyaç duymuştu. Azerbaycanın bağımsızlığını yeni kazandığı dönemlerde Azerbaycan, Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmemesi için hiçbir sebep yoktu , çünkü iki halk ve devletler birbirlerini kardeş ve iyi bir dost olarak görmekteydi . Aynı zamanda Azerbaycan'ın jeopolitik olarak önemli  bir yerde olması ve Ermenistan, Rusya ve İran gibi devletlerin Azerbaycan'dan yana çıkarlarının olması sebebi ile Türkiye, Azerbaycan arasındaki ikili ilişkilerin gelişmesini sekteye uğratmıştır.
1986'da Ermenistan'ın resmi olarak Azerbaycan'ın topraklarında sayılan Dağlık Karabağ, Zengezor, Nahçıvan, Gence, Kubadlı gibi bölgelere saldırmış ve Nahcivan dışında geri kalan bölgeleri işgal edip, silahlı çeteler aracılığı ile orada yaşayan azeri halkına baskı uygulamışlardı . Ermenistan yaptığı işgale karşı Azerbaycan'a gerçek anlamda destek veren ülkeler arasında Türkiye'de olmuştur ve Türkiye, Ermenistan arasındaki sınır kapılarını kapamış ve ekonomik, siyasi ve politik anlamda Ermenistan'a sert tepki göstererek Azerbaycan'ın arkasında olduğunu tüm dünya ve Azerbaycan halkına ve devletine göstermiştir.
Türkiye tarafından bakıldığında ise Türkiye'nin genel dış politikasında Azerbaycan, Türkiye için çok büyük bir yer tutmaktadır .
Kuzey Kafkasya ve Güney Kafsaysa arasındaki bölgede bulunan Azerbaycanlıların, Türkiye'nin Kafkasya bölgesi ve ayrıca diğer Türk devletleri ile arasındaki ilişkileri koruma ve bu konuda izleyeceği yol bakımından Azerbaycan, Türkiye için büyük bir önem teşkil etmektedir. Türkiye, Azerbaycan'ın da yardımlarıyla Kafkasya ilişkilerine devam etmektedir .
Enerji bakımından zengin yeraltı kaynaklarına sahip olan Azerbaycan, eğer ilişkilerin iyi yönde devam etmesi durumunda, Türkiye, Azerbaycan arasındaki enerji ticaretininde büyük yollar katedileceği Bakü, Tiflis, Ceyhan Boru Hattı nın bitirilmesi ile gösterilmiş oldu.
Rusya'nın Azerbaycan üzerindeki baskıyı koruma çabaları ve 1990'da  Azerbaycan'a müdahale etmesinden hemen sonra Türkiye, Azerbaycan ilişkileri gerilemiş ve Rus yönetimine devamlı tavizler vermiştir. Kamuoyununda baskısı ile yönetim değişikliğine giden Azerbaycan' da yönetime gelen Ebulfeyz Elçibey zamanında, Türkiye, Azerbaycan arasındaki ikili ilişkiler olumlu yönde gelişmiş ve Türkiye ile politik yönden yakınlaşma sağlanmıştır. Elçibey döneminde Türkiye, Azerbaycan arasında bir çok sosyal ve ekonomik anlaşmalar imzalanmıştı, bunların başlıcaları şunlardır:
Türkiye, Azerbaycan Ticari ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması (02.01.1992)
Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Dostluk, İşbirliği ve İyi Komşuluk Anlaşması (24.01.1992)
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Eğitim, Kültür ve Haberleşme Anlaşması (06.03.1993)
Azerbaycan ve Türkiye arasında askeri anlamda da Azerbaycan lehine geçmişten bugüne olay gerçekleşmiştir. 1993, 2003 yılları arasında Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Başkanlığı yapan Haydar Aliyev döneminde Azerbaycan'ın izlediği politika sonucunda diğer sınırdaş devletlerle işbirlikleri sağlanmıştır. Azerbaycan'ın bölgede etkin rol oynaması için Türkiye'nin yardımlarıyla dünya genelinde büyük bir etkiye sahip olan ABD ve NATO ile iyi ilişkiler kurmasıda olasıdır . 1996 ve 1997 yılları arasında Azerbaycan ve Türkiye arasında askeri yönde anlaşmalar imzalanmış ve Azerbaycan, Türkiye sınırının iki tarafında kalan alanda yapılacak askeri araçların uçuşunu düzene sokan anlaşmalar imzalandı.
Azerbaycanlılar ve Türkiye Türkleri, aynı ırktan oldukları ve aynı kökten geldikleri için bu iki devlet, birbirlerini "kardeş devlet" saymaktadır.

Azerbaycan-Türkiye Arasında İmzalanan Bazı Sözleşmeler ve Protokoller 

02.01.1992 Türkiye, Azerbaycan Ticari ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması
24.01.1992 Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Dostluk, İşbirliği ve İyi Komşuluk Anlaşması
06.03.1993 Karadeniz Ekonomik İşbirliği Eğitim, Kültür ve Haberleşme Anlaşması
09.02.1994 Bilimsel, Teknik, Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Alanlarda İşbirliği Anlaşması
14.06.1994 Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması
09.04.1994 Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması
17.07.1998 Türkiye, Azerbaycan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi
14.10.2004 Türkiye, Azerbaycan Arasında Çevre Koruma Alanında İşbirliği Anlaşması
04.02.2008 Türkiye Cumhuriyeti Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı ile Azerbaycan Cumhuriyeti Aile, Kadın ve Çocuk Sorunlarından Sorumlu Devlet Komitesi Arasında İşbirliği Muhtırası
18.02.2008 Türkiye, Azerbaycan Uzun Vadeli Ekonomik ve Ticari İşbirliği Programı ve İcra Planının Onaylanması

Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinde son gelişmeler 

Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan Eylül 2008'de 2010 Dünya Kupası eleme maçları dolayısıyla Erivan'da yapılan Ermenistan-Türkiye maçına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü davet etmesi dünyada geniş yankı buldu ve bu yakınlaşmaya "Futbol Diplomasisi" adı verildi. 2009 yılında Türkiyede oynanacak Türkiye-Ermenistan rövanş maçı nedeniyle Abdullah Gül tarafından resmi davet gönderilmiş ve daveti kabul etmiştir.
Türkiye'nin Ermenistan sınırını açacağı, ekonomik ambargoyu kaldıracağı ve diplomatik ilişki kuracağı söylentilerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yalanlamasına rağmen ve Türkiye'nin Ermenistan tarafından Dağlık Karabağ'nın işgali sona ermedikçe Ermenistan politikasında değişiklik olmayacanı söylemelerine rağmen, Azerbaycan ilk defa resmi olarak tepki gösterdi ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev İstanbul’da yapılan ‘Medeniyetler İttifakı’ zirvesini boykot edip katılmadı ve Azerbaycan hükûmeti de zirveye bakan düzeyinde dahi katılmadı .
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamalarda, Ermenistan'ın işgal altında bulundurduğu Azerbaycan topraklarını terketmediği sürece sınırı açmayacağını ilan etti.

"Türk-Azeri Dostluğu İlelebet Payidar Kalacak"

Azerbaycan’da, Devlet Mezarlığı’nı ziyaret ederek Türk Şehitliğine giden Cumhurbaşkanı Gül, burada yaptığı konuşmada, Türk vatandaşlarının, soydaşlarını ve dindaşlarını korumak için canlarını feda ettiğini söyledi
 Cumhurbaşkanı Aliyev ile heyetler arası görüşmelere başkanlık eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ortak basın toplantısının ardından Devlet Mezarlığı’na gitti. Burada ilk olarak Haydar Aliyev’in kabrine çelenk koyan Cumhurbaşkanı Gül, Aliyev ailesinin diğer fertlerinin mezarlarını da ziyaret etti. Daha sonra Türk Şehitliği’ne giden Cumhurbaşkanı Gül, mezarları teker teker ziyaret ederek kırmızı karanfiller bıraktı.



MEÇHUL ASKER ANITI ÖNÜNDE KONUŞMA
Cumhurbaşkanı Gül, Meçhul Asker Anıtı’nın önünde yaptığı konuşmada mezarları göstererek, “Sınırlarımızın her tarafından isim, doğum yeri göreceksiniz” dedi. “Türkiye’deki vatandaşlarımızın, sadece Türkiye topraklarının değil, Türkiye dışındaki toprakları ve soydaşlarımızı, dindaşlarımızı korumak için nasıl canlarını verdiklerini göreceksiniz” diyen Cumhurbaşkanı Gül, “Kosova’dan, Bağdat’tan, Kayseri’den, Sivas’tan, Diyarbakır’dan, Siirt’ten, Edirne’den, Çanakkale’den, her yerden burada isim görebiliriz” diye konuştu.


“HANGİ ŞEHİTLİĞE GİDERSENİZ GİDİN MANZARA AYNIDIR”
Cumhurbaşkanı Gül, sözlerine şöyle devam etti:
“Burası Bakü. Hangi şehitliğe giderseniz gidin; isterseniz Filistin’deki şehitliklere gidin, isterseniz Çanakkale’ye gidin, isterseniz Bükreş’teki şehitliğe gidin, bu manzara aynen böyledir. İmparatorluğun dört bir yanından herkes vatanı için, soydaşı için, dini için her tarafta böyle kanını seve seve vermiştir. İşte 1918 yılında da Nuri Paşa’nın komutasında Kafkas Orduları buraya gelmiş ve o zaman buralardaki katliamları durdurmuş ve onun da bedelini burada canlarıyla ödemişlerdir.”
Cumhurbaşkanı Gül, imparatorluğun dört bir yanından gelerek canını veren şehitleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin dört bir yanındaki bütün şehitleri bir kez daha rahmet ve şükranla andığını belirterek “Hepsinin mekânları cennet olsun” dileğinde bulundu.
“ŞEHİT KANLARIYLA İSPATLANMIŞ BİR KARDEŞLİK”
Cumhurbaşkanı Gül, bugünkü programı çerçevesinde Azerbaycan Millî Meclisi’ni ziyaret ederek, Millî Meclis Başkanı Oktay Esedov ve Azeri milletvekilleriyle görüştü.
Ziyareti sırasında çok iyi görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Azerbaycan`ın gelişmesi, güçlenmesi, zenginleşmesi, modernleşmesi, özgürlüklere daha çok önem veren bir ülke olmasından gurur duyduğunu belirtti. Türk-Azeri kardeşliğinin dökülen şehit kanlarıyla ispatlanmış bir kardeşlik olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, Azerbaycan ve Türkiye dostluğunun ilelebet payidar kalacağını ifade etti. Cumhurbaşkanı gül ayrıca, kasım ayında yapılacak parlamento seçimleri dolayısıyla meclis başkanı Esedov’a başarı diledi.
KAFKAS MÜSLÜMANLARI İDARESİ BAŞKANINI KABUL
Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Kafkas Müslümanları İdaresi Başkanı Şeyhülislam Allahşükür Paşazade’yi kabul etti. Akşam da Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından Gülistan Sarayı’nda onuruna verilen resmî yemeğe katılan Cumhurbaşkanı Gül, ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev`in kullandığı otomobille şehir turu yaptı.

No comments:

Post a Comment