Thursday, March 29, 2012


ErmeNicolas komedisinde ikinci raund!

Sarkozy'yi "popülizmi ya seçimlere yetiştiremezsem" paniği sardı



Ntvmsnbc'nin France-Info radyosuna dayandırarak verdiği bir haberde, Fransız hükümetinin konuyu bu ay sonundan önce Senato gündemine getirme niyetinde olduğunu bildirdi. Fransa'da Senato gündemini hükümet belirliyor.

"YA HAZİRAN'A YETİŞMEZSE" PANİĞİ!
Ulusal Meclisi tarafından 22 Aralık'ta görüşülüp onaylanan yasa teklifinin akıbeti, parlamentonun seçimler nedeniyle tatile gireceği 24 Şubat öncesinde Senato'da görüşülmemesi halinde haziran ayında yapılacak milletvekilliği seçimleri sonrasında belli olacak.

577 üyeli Meclis'te yaklaşık 50 milletvekilinin katılımıyla düzenlenen bir oturumun ardından kabul edilen yasa teklifi "Ermeni soykırımı" da dahil olmak üzere Fransa tarafından resmen tanınan her türlü soykırımın inkarının 1 yıl hapis ve 45 bin Euro ile cezalandırılmasını öngörüyor.

Fransa sadece Yahudi ve Ermeni soykırımlarını resmen tanıyor. Fransız 


parlamentosu Yahudisoykırımını inkarın suç sayılmasıyla ilgili yasal düzenlemeyi 1993 yılında gerçekleştirmişti.


BÜYÜKELÇİ, SAVAŞ İÇİN DÖNÜYOR
Fransa Senatosu, 10 Ocak’ta Fransa Ulusal Meclisi’nin onayladığı “soykırım” inkârını cezalandıran yasa teklifini ele alıp almayacağına karar verecek. Yasa teklifinin onaylanmasının ardından istişareler için 23 Aralık’ta Ankara’ya dönen Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu’nun ise Paris’e dönmesi gündemde. 22 Şubat’ta Fransa Meclisi ve Senatosu yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle tatile gireceği için, Türkiye’nin önünde teklifin engellenmesi için 5-6 haftalık süre var. Büyükelçi Burcuoğlu’nun dönüp dönmeyeceğiyle ilgili kararı Başbakan Tayyip Erdoğan verecek.

‘GÜNDEME ALINMA İHTİMALİ YÜKSEK’
Gazete Habertürk’ün Fransız kaynaklardan edindiği bilgiye göre, 9 Ocak’ta işbaşı yapacak olan Fransa Senatosu, “soykırım” inkârını cezalandıran yasa teklifini gündemine alıp almayacağına, alırsa ne zaman alacağına 10 Ocak’ta karar verecek. Fransız kaynaklar, teklifin senatoda gündeme alınma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.

‘YERİNDE TEMAS FAYDALI OLABİLİR’
Diplomatik kaynaklar ise Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Burcuoğlu’nun şu an Türkiye’de olduğunu ve Paris’e dönmesi için bir karar alınmadığını belirtirken, “Büyükelçi Burcuoğlu, Büyükelçiler Konferansı çerçevesinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakanlık yetkilileriyle görüşmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Gül’e de raporunu sundu. Kendisinin birkaç görüşmesi daha var. Kendisi istişareler için çekilmişti. Ancak ne zaman döneceği belli değil. Bazı durumlarda, büyükelçinin dönerek, yerinde temaslar yürütmesi çok daha faydalı olabilir. Dönüp dönmeyeceğiyle ilgili kararı hükümet verir. Şu an alınmış bir karar yok” diye konuştu.

Torino Belediyesi Sözde Ermeni Soykırımı'nı Tanıdı


Torino Belediyesi 6 Şubat 2012 günü yayınladığı bildiri ile 1915 olaylarını 'Ermeni soykırımı' olarak tanıdığını duyurdu.

Torino Belediyesi 6 Şubat 2012 günü yayınladığı bildiri ile 1915 olaylarını 'Ermeni soykırımı' olarak tanıdığını duyurdu.

Belediye Başkanı ve encümen heyeti imzalı kararda Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun 1985 yılında 1915 olaylarını soykırım olarak tanımlamış olmasının temel alındığı belirtilerek Torino Belediyesi'nin tarihi gerçeğin tanınmasını için mücadele eden Ermeni halkıyla dayanışma içinde olacağı bildirildi.

Bu mücadele dahilinde her türlü girişime de destek olacağı açıklanan bildiride ayrıca Avrupa Birliği'nin de üye adayı Türkiye'den 1915'de yaşanan olayları soykırım olarak tanımaya davet etmesi istendi.

Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin iyileşmesi ve tarihi yaraların sarılması için her türlü girişime destek vereceğini belirten Torino Belediyesi özellikle 1997-98 yıllarında arasında Roma, Milano, Floransa, Venedik de dahil olmak üzere pek çok İtalyan yerel ve bölgesel yönetiminin 1915 olaylarını resmen 'Ermeni soykırımı' olarak tanıdığını hatırlattı. - MİLANO

Thursday, March 22, 2012

Ermeni Cemaati: Anayasada etnik vurgu yapılmasın

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu bünyesinde oluşturulan Sivil Toplum Kuruluşları, Azınlık Cemaatleri ve Vakıflar Alt Komisyonu’nda, dün Ermeni Patrik Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan yeni anayasa önerilerini anlattı.



Aramyan, yeni anayasanın eşitlikçi ve tüm toplum kesimlerini kucaklayıcı olması gerektiğini belirtirken, nefret suçlarına karşı düzenleme yapılmasını ve eşit yurttaşlık hakkına vurgu yapılmasını istedi. Aramyan, vatandaşlık tanımı yapılmaması, yapılacaksa da “etnik kökene vurgu yapılmaması” talebinde bulunurken, “Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasına sahip herkes TC vatandaşı sayılmalı, etnik kökene vurgu yapan yurttaşlık tanımı yapılmamalı” dedi.
Ateşyan, Ermeni cemaati olarak bazı haklardan eşit yararlanamadıklarından şikayetçi olurken, şunları söyledi: “Cemaat olarak kamu kaynaklarından pay almakta sorunumuz var. Camiye yardım yapılırken, biz niye almıyoruruz? Bizim eğitim kurumlarımız da kamu yararına kurumlar ama cemaatin bağışlarıyla ayakta duruyor ve özel okul statüsünde. Yeni anayasa, ana gibi olmalı, sıcak, kucaklayıcı olmalı, evlatları arasında ayrım yapmamalı. ”

Alt komisyon ayrıca Prof.  Yasin Aktay başkanlığındaki Stratejik Düşünce Enstitüsü temsilcilerini de dinledi. Enstitü temsilcileri, yeni anayasadan devrim yasalarının çıkarılmasını isterken, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini, ancak “yetkilerinin azaltılmasını” talep etti. Anayasa “vatandaşlık” tanımı konulmamasını isteyen enstitü temsilcileri, illa da konulacaksa “Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı” tanımının konulmasını istedi.

Azeri-Ermeni hattında ateşkes ihlali

Büyük bölümü Ermeni Silahlı Kuvvetleri tarafından işgal altında bulunan Yukarı Karabağ’da Ermeni askerlerinin mevcut ateşkesi ihlal etmesi sonucu bir Azeri askerin yaralandığı bildirildi.



BAKÜ (AA)
Azerbaycan medyasına yansıyan haberlere göre, ateşkes ihlalinin cephe hattının Gazah bölgesinde meydana geldiği, Elşen İsayev adlı Azeri askerinin yaralandığı belirtildi. Hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan yaralı askerin durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Savunma Bakanlığı da askerin durumu ile ilgili bilgiyi doğruladı.

Öte yandan sabah saatlerinde Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Azeri-Ermeni cephe hattında meydana gelen ateşkes ihlalleri konusunda yaptığı açıklamada, Ermeni Silahlı Kuvvetleri tarafından dün geceden itibaren cephe hattının farklı bölgelerinde ateşkes ihlali yapıldığı kaydedilerek, sınırda gerginliğin arttığı bildirildi.

Ermeni komşuya tehdide delil yok’

Taksim’deki Hocalı mitinginin ardından avukat komşusu tarafından tehdit edildiğini iddia ederek savcılığa başvuran Ermeni kökenli E.A.’nın şikayeti üzerine dosyaya bakan savcılık, ‘delil yetersizliği’ gerekçesiyle “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi



Sarıyer Büyükdere mahallesinde oturan E.A., 27 Şubat’ta evinin bahçesinde miting sırasında dağıtılan “Ermeni Yalanına Sessiz Kalma” yazılı bir şapka bulunca polise şikayette bulunmuştu. Kamera görüntülerinde söz konusu şapkanın beyaz gömlekli, koyu renk pantolonlu biri tarafından atıldığı ortaya çıkmıştı.
Kamera kayıtlarını polise teslim eden E.A., görüntülerdeki şahsın avukat komşusu E.Y. olduğunu iddia ederek şikayetçi oldu. Ancak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, delil yetersizliği nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Savcılık bir delil bulamadı

Savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına dair 8.3.2012 tarihli kararı şöyle: “Suç tarihinde müştekinin bahçesine ‘Ermeni yalanına sessiz kalma’ şeklinde üzerinde yazı bulunan siyah beyaz renkli bir şapka atıldığı, bunun üzerine müştekinin kendisi hakkında daha önce defalarca dava açtığını belirttiği şüpheliden şikayetçi olduğu anlaşılmış ise de şüphelinin atılı suçları işlediğine dair müştekinin iddiasından başkaca kamu davası açmaya yeterli delil ve emare bulunmadığı anlaşılmış olup, şüpheli hakkında atılı suçlardan delil yetersizliği nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”

Şapka ve görüntüler delil değil mi?
Tehdit edildiğini iddia eden E.A.’nın avukatı Ahmet Tamer, karara itiraz edeceklerini belirtti. Tamer, “Savcı, müştekinin iddiasından başkaca kamu davası açmaya yeterli delil ve emare bulunmadığını söylüyor. Kamera kayıtları her davada delil olurken, neden bu olayda delil olmadı? Şapka üzerindeki parmak izi araştırıldı mı? Savcı neden müvekkilimin ifadesini alma ihtiyacı duymadı? Bunun gibi sorular çoğaltılabilir. Sadece kamera kayıtları bile yeterli delildir” diye konuştu.

Friday, March 16, 2012


"Sivas Katliamı"nda beklenen başvuru

Sivas olayları davasının müşteki avukatı Mehdi Bektaş, 5 sanık yönünden zaman aşımı nedeniyle düşürülmesi ve 2 sanık yönünden ise ölmeleri nedeniyle ortadan kaldırılması kararını temyiz etmek üzere Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne süre tutum dilekçesi verdiklerini bildirdi.

Bektaş, yaptığı açıklamada, 13 Mart'ta yapılan duruşmanın ardından Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine süre tutum dilekçesi verdiklerini, mahkemenin gerekçeli kararını açıklamasının ardından temyiz başvurusunda bulunacaklarını belirtti.

Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nin yakılması ve 37 kişinin ölümüne ilişkin ana davadan dosyaları ayrılan 7 sanık hakkındaki davanın, 2 sanık yönünden ölmeleri, 5 sanık yönünden ise zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmişti.